18 Mart Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Günü kapsamında İsviçre’nin Basel kentinde panel gerçekleştirildi. Kürt Toplum Merkezinde gerçekleştirilen panele Avukat Gülseren Yoleri, Avukat Hasan Anlar ve Dr. Banu Büyükavcı konuşmacı olarak katıldı.
Tutsakların Sesi Platformu, IDHF, Partizan, Bir-Kar, Dem-Kurd ve Proleter Devrimci Duruş’un ortaklaşa organize ettiği panelde şehitler anısına yapılan saygı duruşunun ardından ilk sözü Avukat Gülseren Yoleri aldı.
İHD’nin hapishanelere ilişkin yaptığı çalışmalara kısaca değinen Yoleri, “86 yıldan bu yana İHD hemen hemen tüm şubesinin hapishanelerle ilgili çalışmaları var. Hapishanelerle ilgili genel durumu ortaya koyuyor ve çözümüne yönelik de çalışmalar yapıyoruz. Süreklilik arz eden bir çalışmamız var. Hak ihlallerini tespit ediyor ve çözümler üretmeye çalışıyoruz. Mahpuslara yönelik işkence, şiddet ve onur kırıcı durumlarında suç duyurusunda bulunuyoruz. Soruşturma açılmasını sağlıyoruz. Mahpusların çok önemli bir sorunu var. Yetersiz beslenme. İaşe bedelinin artırılmasına yönelik çalışmalar yapıyoruz” dedi.
Yoleri mahpuslarla dayanışmaya dikkat çekerek “Bize sorunlarla ulaşmaya çalışan mahpusların mektupları ya ulaşmıyor ya da gecikmeli ulaşıyor. Mesela 4 yıl sonra ulaşan mektuplar var” diye belirtti.
Dr. Banu Büyükavcı, Almanya’daki gözaltı ve hapishane sürecini anlattı. 129 Terör yasasına ilişkin düşüncelerini paylaşan Büyükavcı, kendilerine yoğun bir şekilde tecrit uygulandığını, göz temasına bile izin verilmediğini dile getirdi.
Avukat Hasan Anlar, Avrupa’da izolasyonun var olduğunu belirtti. İzolasyonun en üst boyutta yaşandığı İmralı hapishanesine ilişkin değerlendirme yaparken bunun Kürt halkının özgürlük mücadelesinden bağımsız değerlendirilemeceğini dile getirdi. Kürt Halk Önderi sayın Abdullah Öcalan üzerinden tecrit uygulanması Kürt halkıyla Öcalan arasındaki iletişimi koparmaya dönük bir izolasyon olduğunu belirtti.
Panel soru ve cevaplarla sona erdi.