Türk devletinin hapishanelerinde son dönemde gıda zehirlenmesi yaygınlaşıyor. Son olarak Silivri Kapalı Hapishanesi’nde 250 tutsağın yemekten zehirlendiği kamuoyuna yansıdı.
Silivri Hapishanesine giderek müvekkilleriyle görüşen Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar, 28 Haziran’dan itibaren gıda zehirlenmesine bağlı yaklaşık 250 tutsağın “kusma”, “mide bulantısı” ve “ishal” gibi şikâyetlerle gruplar halinde hastaneye götürüldüğünü açıkladı.
Diyarbakır Barosu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği ve İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi 24 Haziran’da ortak bir açıklama yaparak, Diyarbakır Kampüs Hapishanesinde tutulan mahpusların gıda zehirlenmesi yaşadıklarını kamuoyuna açıklamıştı. Açıklamada Kampüs Hapishanesinde bulunan ve sağlık durumu kötü durumda bulunan 32 tutsağın kusma ve bulantı gibi şikayetlerle hastaneye sevk edildikleri vurgulamıştı. Tutsaklar avukat görüşlerinde, 23 Haziran’da verilen yemekten koku geldiğini, hapishanede sıklıkla su kesintileri yapıldığını ve suyun geldiği vakitlerde de kirli aktığını belirtmişlerdir.
Diyarbakır Kampüs Hapishanesinde 14 Mayıs 2024 tarihinde de birçok tutsak gıda zehirlenmesi yaşamıştı.
Yine Edirne’de Tarım Açık Hapishanesinde bulunan 108 tutsak, 30 Mayıs’ta akşam yemeğinden zehirlenerek hastaneye kaldırılmıştı.
Artarak süren gıda zehirlenmeleri, hapishanelerde tutsakların ciddi bir beslenme sorunuyla karşı karşıya kaldıklarını ve yaşamlarının risk altında olduğunu göstermektedir.
On binlerce politik tutsağın olduğu hapishanelerde yaygınlaştırılan tecrit, hasta tutsakların tedavilerinin engellenerek ölüme gönderilmeleri, tahliye engelleri, hücre baskınlarıyla tutsakların eşyalarının tahrip edilmesi, kitap, mektup ve özel eşyalarına el konulması, işkenceler, iletişim engelleri gibi bir dizi saldırı ve soruna gıda zehirlenmelerinin de eklenmesi, devletin tutsaklara yönelik öldürme politikasını derinleştirdiğini göstermektedir.
Sağlıklı gıdaya ve temiz suya erişim tutsakların en temel insani hakkıdır. Tutsaklara verilen yemeklerin standartlara uygun ve sağlıklı olması, suyun temiz olması ve hijyen kurallarına özen gösterilmesi bir zorunluluktur. Bu zorunluluğu yerine getirmeyen yetkililer suç işlemektedir ve sorumlusu devlettir, devleti yönetenlerdir.
Hapishanelerde yaşanan gıda zehirlenmelerinin sorumluları açığa çıkarılarak cezalandırılmalı, tecride son verilmeli, hasta tutsaklar derhal tahliye edilmeli ve tedavileri sağlanmalı, tutsaklar üzerindeki baskılara, hak gasplarına son verilmeli, sürgün ve sevkler durdurulmalıdır.
TSP olarak, tutsakların yaşadıkları sorunları yakından takip etmeye ve politik tutsakların özgürlüğü için mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz.
Politik tutsaklara özgürlük!