2022 yılını işçi sınıfı ile burjuvazi, kadınlar ve LGBTİ+lerle erkek egemen zihniyet ve iktidarlar, gençlikle
faşist ve gerici iktidarlar, iklim ve doğa savunucuları ile ona düşman olanlar, sömürgecilikle ona karşı
özgürlük mücadelesi veren halklar, kısacası ezilenlerle ezenler arasında süren sert sınıf mücadeleleri ile
kapatıyoruz.
2022 yılını aynı zamanda politik tutsaklara yönelik devlet terörünün arttığı, dışarıda tutsak yakınlarına
yönelik baskıların ve saldırıların yoğunlaştığı, ancak tutsakların baş eğmeyen onurlu direnişleriyle
kapatıyoruz.
Türkiye’de ve Kürdistan’da faşist diktatörlüğün toplumsal muhalefeti ezme saldırılarının temel
ayaklarından biri de her zaman esir aldığı politik tutsakların iradelerini kırmak ve teslim almak için
saldırılarını artırmak olmuştur. Faşizme, erkek egemen sisteme, sömürüye ve baskıya karşı insanlığın
özgürce ve eşitçe yaşayacağı bir dünya için en ön saflarda mücadele ederken esir düşen politik tutsaklar
üzerinde ideolojik-siyasi tasfiye saldırılarını artıran faşist Erdoğan diktatörlüğü, bu saldırılarla aynı
zamanda tüm toplumu sindirmek ve susturmak istemektedir.
Faşist Türk devleti, infaz yakma saldırıları ile tutsakların tahliyelerini engellemekte, hasta tutsakların
tedavilerini engelleyerek ölüme sürüklemekte, tutsakları katlederek ‘’intihar etti’’ yalanlarıyla kamuoyunu
yanıltmaya çalışmaktadır.
Kitap, dergi, gazete yasaklamaları ve yayın sınırlamasıyla, sohbet, görüş ve mektup haklarını keyfi disiplin
cezalarıyla, arkadaş görüş hakkını güvenlik soruşturmaları ile gasp ederek tecridi koyulaştırmaktadır.
Hapishanelerde sayım veya hücre araması sırasında linç girişimleri, cinsel taciz, tehdit ve hakaretler,
hapishanelerden polis ve MİT sorgusuna götürmeler, çıplak arama, ağız içi araması gibi onur kırıcı
işkenceler, fiziki saldırılar, faşizmin rutinleştirmeye çalıştığı saldırılardır.
İmralı hapishanesinde Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’a yıllardır uygulanan ağır tecrit diğer
hapishanelere yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır.
Politik tutsaklara uygulanan tüm bu faşist baskıların, saldırıların, tecridin dışardaki toplumsal mücadeleyi
bastırmayı hedeflediği açıktır.
Bugün sınıf mücadelesinin bu dolaysız alanında faşizme karşı dişe diş mücadele yürüten politik tutsaklarla
dışarıdan eylemli, maddi ve manevi dayanışmayı yükseltmek, tüm devrimcilerin, demokratların ve insan
hakları savunucularının görevidir.
2023 yılına girerken, Türkiye ve Kürdistan’da faşizmin saldırılarına, teslimiyet dayatmalarına karşı
insanlık onurunu ayakta tutan, direnç abidelerimiz tutsaklarımızı saygı ve sevgiyle selamlıyoruz.
Tutsakların Sesi Platformu (TSP) olarak, tutsaklara karşı üstlendiğimiz sorumluluğun bilinciyle TürkiyeKürdistan ve tüm dünyada hapishanelerdeki komünist, devrimci ve ilerici tutsakların yeni yılını kutluyor,
onların özgürleşmesi için mücadeleyi büyüteceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz.
Tutsakların Sesi Platformu olarak, baskının, sömürünün, katliamların, hapishanelerin olmadığı sınıfsız ve
sömürüsüz bir dünya özlemiyle tutsak yakınlarımızın, işçi sınıfı ve tüm ezilenlerin yeni yılını kutluyoruz.
2023 yılının emperyalist-kapitalist sömürü sistemine, faşizme ve erkek egemenliğine karşı özgür yarınlar
için her alanda mücadeleyi büyüteceğimiz bir yıl olmasını diliyoruz.
Politik Tutsaklara Özgürlük!
Tutsakların Sesi Platformu (TSP)
© 2023 | Prisoners Voice Platform