KOCAELİ 2 NOLU F TİPİ HAPİSHANE
PTT CEZAEVİ ŞB. KOCAELİ
BARIŞ İNAN
Sevimli Hasan Dayım, Merhaba
İyi olmanızı diliyorum. Ben iyiyim. Senden haber alabilsem daha iyi olacağım. Yazın sahilleri/pilajları dolaşmışsındır, sosyete ne yapıyor. Son dedikodular nedir, anlat hele*-*.
Bende pek bir şey yok. Anneme mektup beklediğimi söylemiştim. Ondan sonra yine mektup almadım senden.
Aslında ‘bende pek bir şey yok’ diye şimdi başlamalıydım. Yeniden yargılanmam bitti 15 Kasım’da. Bir şey değişmedi. Kabul ettikleri hak ihlalini gidermediler. Ne yapalım, canları sağ olsun. Kabahat onların değil sonuçta. 5 yıl sonra AYM’den döner, yeniden giderim mahkemeye*-*.
Sen neler yapıyorsun? Sağlığın nasıl öncelikle? Mektubuna sağlık raporlarını ekle mutlaka. Senden mektup gelmeyince endişeleniyorum. Ahha, kesin hastaneye kaldırıldı diyorum! *-*.
Benim Reşo dul kaldı. Zere totemin rahmetine kavuştu. Aralık, Ocak’ı atlatırsa Şubat’ta yeni-genç bir eş alacağım Reşo’ya. Ömrünün sonunda keyfetsin *-*. Ölmeden baba olur bakarsın. Ölmeden onun ötüşünü olmuş bir yavrusunu alabilseydim, sevinirdim.
Sevgili dayıcım, burada kestane kebap olmasa da acele cevap isterim. Sahi oralarda kestane var mı? Kendinize çok iyi bakın, sağlıkla, neşeyle, aşkla kalın. Ailene ve arkadaşlara selam ve sevgilerimi ilet lütfen. Sizleri sımsıkı kucaklayıp öpüyorum.
Özlemle Sevgiyle, Yeğenin Barış
Sevgili Dayıcım Merhaba,
İyi olmanı diliyorum. Ben maalesef iyiyim. Mektubunu aldım daha iyi oldum. Mektubun gelmedikçe endişelendim. İyi olmana sevindim. Gezip tozmaktan yazmaya fırsat bulamamışsın.
Keyfin iyi tabi, sadece yelden ekmek gölden su olsa yetmez, devletten de bol bol et geliyor. Bu pahalılık ve parasızlıkta inanamayacaksın, şaka sanacaksın ama değil, artık seçim hazırlığı mıdır başka şey midir bilmem ama yemeğiniz epey niteliklendi. Yemek çeşidi ve içindeki et yavaş yavaş azalınca fark etmiyorsun. Son dönemde neredeyse hiç et-tavuk-balık yoktu, pek çok şey yoktu ama Aralıkla birlikte her şey değişti. Tahliyesi gelenleri bırakmıyorlar ya, tahliye erteleme kararına itiraz etmiyor millet! *-*. Yakında et yemekten bıkıp ot istiyoruz diye açlık grevi yapabiliriz *-*. Bence bırak orda işi gücü, gel buraya *-*
Burada da seyahat imkânın var. Buralarda sevkler var, ufak ufak S tiplerine,“daha“ yüksek güvenliklilere gönderiliyor arkadaşlar. Yanımdaki 2 arkadaşı 4 gün önce yolladılar. Buradan 9 arkadaş 3 farklı yere gönderildi. Devamı gelecek mi bilmiyoruz.
Avrupa’da yazıştığım Almanları biliyorsun, Rusya’nın Ukrayna saldırısında Ukrayna’yı tutuyorlar ve Ukraynalı Nazilerden hiç haberleri yok. Hatta birisi Neonazilerin tarafının tutulmasını eleştirdim diye bozuldu, illa birini tutmak zorunda değiller ki. Tabi, Neonaziler var diye Rusya’yı tutanlarda var. Hatta ESP’nin bu günkü pankart açtığını bile duydum *-*.
Açlık ve isyan illa bağlantılı değil be dayım. Öyle olsa dünyada isyandan geçilmezdi. Bu hükümet protesto- sokak „geleceğini“ bile bitirdi. Protestoyu bilmeyen bir kuşak yetişti. Gezi diyeceksin belki, o da son birikimin patlamasıydı ve Geziciler 70 devrimcilerinin 80 sonrası „bu halktan bir şey olmaz“ söylemine döndüklerini tahmin ediyorum. Sokağa dökülecekler Avrupa sokaklarında. 2 milyon insan vakıf vb. Kuruluşlarda „çalışıp“ geçimini sağlıyor. İlçelerde, küçük illerde organize sanayi bölgeleri inanılmaz artıyor. Asgari ücret de olsa ücret alınmıyor vs, vs, vs. pek çok küçük küçük takoz var isyanın önünde. Sokakta basit bir basın açıklamasına bile izin yok. Kar topu yuvarlanırsa çığ olur ya, kartopunun oluşmasına bile izin yok. Kartopu 8-10 yıl önce sosyal medya solculuğu vardı. Artık orada bile bir şey söylenmiyor. Binlerce insana sosyal medya davası açılmış, birçok tutuklanan var. Eskiden düşünce suçu diye bir şey vardı, artık düşünce suçuna dönüştü. Kimse bir şey düşünmüyor.
Avrupa’ya giden gençler için de sana bir önerim var. Hiç öyle rüzgâra karşı yelken açmana gerek yok. Bir sopa kap ve Bulgaristan sınırına gel, geçmeye çalışanları sopayla kovuyorlar geri*-*. Bu arada sana bir bilgi gemiler en hızlı rüzgâra karşı giderler, inanması zor ama öyle.
Kitap kampanyamı duydun demek, sevindim. Kitaplık oluşturmuyorum, okuduğum tüm kitaplar dolaşıyor. kayboluş gidiyor. Kitap da olsa mülkiyete karşıyım.
Reşo’ya eş alacağım. Uygun zaman Şubat. Bu sürgünler başlayınca o konuda da kafam karıştı. Artık sevkte yanına eşya alamıyorsun, arkandan koli olarak yollanıyor tabi sen parasını ödersen. O para da eşyalarımı yenilesem kargo parası mı ödesem dedirtiyor *-*. Kuş da sorun tabi. Kargo’ya girmez, götürecek misin, bırakacak mısın, karışık. Hele bir Şubat gelsin, bakacağım. Reşocum ölmeden çocuklarını görseydim gözüm açık gitmezdi *-*.
Sana Aydın Güzel’in ablasından bahsetmiştim, haberleştin mi bilmiyorum. Oradan hemen yazan olmuyor ama ola ki yazanlar da mektup bekliyorlarsa postadan beklemesinler. Bir mektup 40 TL’den başlıyor. Yarım kilo peynir parası dersem belki daha iyi kıyaslama yaparsın. Sizde 500 gr. Peynir kaç lira? Neyse, cevap için teknolojik adres, e posta adresi vb. Versinler.
Daha da ne olsun, mapıslık işte. Yeniden yargılanıp yeniden cezamı aldım. Benzer davalara örnek olur mu bilemem, ama 15 Aralık’ta yeniden yargılanan ağırlaştırılmış Ulaş Dil tahliye oldu. İnfazının durdurulmasına karar verildi. Abisi Almanya’da belki tanırsın.
Ailene, arkadaşlara selam ve sevgilerimi ilet lütfen. Sağlıkla, umutla, direnişle ve neşeyle ama illa aşkla kal. Sımsıkı sarılıp öpüyorum…
Özlemle Sevgiyle
Barış…..